17 Aralık 2008 Çarşamba

Radarin altindan ucanlar


Sovyetler birligi dagilmadan once 19 yaslarinda bir Alman ogrenci Cesna tipi ucagiyla Kizil meydanin gobegine inerek butun dunyayi,ve daha cok da Ruslari sasirtmisti. O zamanlar ben ortaokul ya da lise siralarinda olmaliyim, yazliktaki siyah-beyaz televizyondan haberin butun ayrintilarini ogrenmeye calisiyordum. O donemler yazin geceleri kisa dalgadan BBC dinlemek, kaliteli ve bagimsiz haber almak icin en iyi yoldu.. 5-10 dakika suren arama ve anten ayarlama sonunda elektronik bir ugultu esliginde kisa dalgadan duydugumuz haberler , gecenin karanliginin da etkisiyle iyice esrarengiz bir havaya burunurdu.

Buyukler, Sovyetler Birligi ve uydusundaki ulkere "demir perde" ulkeleri derlerdi..Demir perde tabiri cocukken aklima hep bu ulkeler hakikaten demir bir perdeyle cevrilmis gibi bir his verirdi. Dolayisiyla Matthias Rust isimli bu Alman gencinin Kremlin'deki Kizil Meydana kimseye caktirmadan inmesi muthis bir olaydi. Adeta Berlin duvarinin yikilmasi gibi "demir perdenin" kucuk bir ucakla delinmesinin etkileri belki o zamanlar dusundugumuzden de daha buyuk olmustu.

Daha sonra ortaya cikti ki Matthias Rust'un Sovyet savunma agini delebilmesinin sirri radara yakalanmayacak kadar alcaktan ucmasiydi. Siniri gectigini farkettiklerinde yolladiklari savas jetleri ise Cesna tipi ucaga gore cok hizliydi ve alcaktan ucmalari cok fazla yakit tuketmelerine sebep oldugundan pek fazla
etkili olamadilar.

Gecenlerde ofiste yururken radarin altinda giden bir abiyi yanlislikla korkuttum. Yuksekligi yaklasik 1.65m olan kubikil duvarlari, burda calisanlari iki kategoriye ayirir: radarin ustunde ve altinda gidenler. Boyu yeterince uzun olanlari ilerden gelirken hemen gorebilmek mumkundur. Bazen bu onemli olabiliyor, mesela patronun size yaklastigini farkedip gerekli onlemleri alabilirsiniz. Ya da radarin altindan gidiyorsaniz, kimseye caktirmadan erkenden cikip evinize gidebilirsiniz. Benim korkuttugum abi buranin en bucuruk adamiydi. Printer'dan cikan kagitlari elimde sallayarak muthis bir hizla koseyi donmemle birlikte "nanovich" (abinin burdaki lakabi) in kocaman korkulu gozleriyle burun buruna geldim ve elimdeki kagitlar adamin sakkalli yuzunde patladi. Bu sahne Ten-Ten maceralarinda kaptan Haddock'un basina oldukca sik gelir. Geminin guvertesinde kosarken o sirada koseyi donen Profesor Turnusolun havada kendisinin ve gozluklerinin ayri yonlere ucusu hala gozumun onundedir.

Matthias Rust'un suanda ne yaptigini merak ediyorsaniz Wikipedia'ya bir bakin. Ben baktigima pisman oldum.. Cocuk kendini rezil etmis.. Kremlin olayindan sonra Sovyetler pek fazla hirpalamadan birakmislar. Dondugunde ulkesinde oldukca populer olmus, bir suru rock sarki sozlerinde adi gecmis falan filan.. Ama anladigim kadariyla daha sonra bir baltaya sap olamamis.. Onu reddeden bir kizi bicaklamis, ve az kalsin olduruyormus. Dukkanlardan kazak calarken yakalanmis, kepaze olmus.. internet sitesi kurmus, o bile tutmamis..

Yani Matthias hala radarin altinda ucmaya devam ediyor.

1 yorum:

Biraz dedi ki...

acaba kisa boylu abi mi olmak daha iyidir yoksa uzun boylu mu...ikisinin de turlu avantajlari var. bi de camdan kubikillar var ki ister uzun ister kisa ol dert her turlu...:)